Abdurrahman ZEYNAL


TAZİYE ÇADIRI KALDIRILSIN


Son bir iki yıldır Erzurum´da bir taziye çadırıdır başını aldı gitti. Büyükşehir Belediyesi çadırları nasıl oluyorsa herkese değil belirli kişilerin evlerinin önüne getirip kuruluyor. Kurmanın yanında müştemilatını, çay setini, kış ise ısıtıcısını da getirip yerleştiriyor. Böylece bir hizmet sunmuş olunuyor. Bunun araştırıcısı değilim. Elimde bir bilgide yok.

Erzurum kadim şehir demekteyiz. Erzurum kültür, irfan şehri demekteyiz. Erzurum´da komşuluk çok güzeldir demekteyiz. El hak doğrudur. Tarih bunun şahididir.

Erzurum´da bir taziye geleneği de bulunmaktadır. Asırlardan beri süren ve kimsenin de itiraz etmediği bir gelenektir. Bu geleneğin devam etmesini  savunan bir insanım.

Neden taziye geleneği sürmeli? İnsanın en yalnız, en acılı, en sıkıntılı anlarıdır. Cenazenin öncesinde, defin esnasında ve defin sonrasında Erzurumlu insanı muhteşemdir. Eli yeten, gücü çatan koşar. Koşar, Koşar.

Elbette Belediyenin Cenaze defin işlemleri çok ama çok güzeldir. Buna diyecek hiç bir lafım yok. Hatta daha da iyi olabilirin yolları aranmalı, eksikler giderilmelidir.

Ancak şu taziye çadırını asla benimsemedim. Asla sevmedim. Asla taraftarda değilim. Neden değerli dostlar, Cenaze sahibinin evinin küçük veya büyük olması hiç ama hiç önemli değildir. Önemli olan gönüllerin, yüreklerin, göğüslerin dar olmamasıdır.

Eğer bir cenaze öncesi ve sonrasında cenaze evine konu-komşu , tanıyan-tanımayan, gelip  acılı yüreklerin acısını paylaşıyorsa, diz üstü oturup Fatiha´sını gönderiyor ve sıcak bir havada taziyesini verip  o evden çıkıyorsa bundan daha güzel, bundan daha muhteşem bir şey olamaz.

Eğer apartman dairesinde oturuyorsa, komşular zaten kapsını açıyor, dolayısıyla "komşu komşunun külüne muhtaçtır" ata sözü de yerine getirilmiş oluyor. Eğer bu gelenek ortadan kalkarsa sanırım sebep olanlar ileride vicdan azabı çeker diye düşünüyorum.

Ha birde şu yemek işi var. Bence belediyeler asla yemek işine girmemeliler. Erzurumlu konu-komşu zaten o işi fevkalade yapıyor. Neden mi? eline tepsisini alan, çanağını çömleğini alan, pilavını, çorbasını alan herkes bu işi yapıyor. Eğer belediyeler bu yanlışı  sürdürse korkarım bizde asrileşir nasıl olsa belediye yemek veriyor, bizim yemek götürmemize gerek yoktur algısı yerleşirse  bu hiç mi hiç iyi olamaz.

Komşuluk, dostluk zor günde belli olur. Bırakın bu güzel geleneklerimiz devam etsin. Buradan çağrımı tekrar ediyorum...!

Lütfen şu çadır işine ve yemek işine son verin. Bırakın konu-komşu taziye evine gidip kucaklaşsın...! Bırakın Fatiha´yı cenazenin evinin içinde okuma geleneği devam etsin..!

Bırakın yemek işini güzel adetlerimiz, yaşatılsın. Anneler yemek götürsün ki kızları da görüp devam ettirsin.

Bugün öğrenmezler ise yarın hiç yapamazlar. Sonra ağlayarak bu komşuluk niye bitti? der dizlerimizi döveriz...! Dizleri dövmemek için  haydi güzel adetlerimizi yaşatalım. Yaşatalım ki millet olma özelliğimiz devam etsin.