Genelde her platformda duyduğumuz iki kelime; Adalet ve Eşitlik
İkisi de çok önemli kavramlar olmasına rağmen birbirinden ayrı şeyler…
Aslına bakarsanız herkes gibi önemsediğim bu iki kavram kimi zaman beni rahatsız ediyor. Artık o kadar herkesin dilindeki duymaktan kulaklarım yoruldu.
Nerde bu ADALET!
Nerede EŞİTLİK!
Uzaktan yakından herkesin muzdarip olduğu bu iki kavramın sağlanamamasının temelinde yine bundan şikâyet eden insanlar var. Çünkü adaletsizliği oluşturan yine biz insanlarız.
Herkes uğradığı adaletsizlikleri, eşitsizlikleri anlatacak olsa kimler neler anlatır neler.
Belirttiğim gibi Adalet ve Eşitlik genelde birlikte kullanılsa da bence ADALET olduğu yerde eşit olmaya gerek yoktur daha doğrusu buna ihtiyaç duyulmaz. Adalet eşitsizliğe yol açan bütün engelleri yıkar gider. Ben Hukukçu değilim amacım size adalet dersi vermekte değil. Ancak Adalet konusundan herkes dem vururken en büyük adaletin önce kişinin kendi vicdan ve merhamet süzgecinden geçirildikten sonra önce kendi vicdanı ve ahlakına Adaleti öğretir ve benimserse biz insanların kurmak zorunda olduğu sistemlerde Adaletin sağlanması için çok büyük çabaya ihtiyaç duyulacağını da sanmıyorum.
Nihat Genç ‘in bir kitabında okumuştum derki “ Demokrasi, çatlamaya yüz tutmuş toplumların çimentosudur” diye.. şimdi demokratik sistemleri oluşturmamızda ki en büyük etkin yine biz insanlarız. Bir sürü ayrı, farklı düşüncelerin olduğu bir toplulukta işlerin ilerlemesi için basit değimle çoğunluğun dediği veya oyladığı olmak durumunda kalıyoruz.
Bizler toplum olarak ahlaki değer yargılarımızı gözden geçirir ve yüksek ahlak bilinci ile milli ve manevi değerlerimiz doğrultusunda ahlak yapımızı geliştirmediğimiz sürece ADALET sağlanamayacaktır. Ve yine bazılarının sürekli daha eşit olduğu veya olmaya çalıştığı bir ortamda gayri eşit durumlar olacaktır.
İnsanoğlunun oluşturduğu ve geliştirdiği bütün kavram ve oluşumlar bireysel olarak kendi yaşam şeklimiz haline getirmezsek bütün kavramların için boş kalacaktır.
ADALET, EŞİTLİK, LİYAKAT, FERASET, DEMOKTASI v.b. kelimeleri, kavramları hep söyleriz ama asla uygulamadığımız içi boş kavramlar…
Adalet önce kendi vicdanlarımızda inşa etmeliyiz. Adil olan kişi eşitte olacaktır.
