Mahalli idareler seçimleri sonrası ilk kez sandıktan ikinci çıkan Adalet ve Kalkınma Partisi bu ağır yenilginin şokunu atlatmasının ardından tam kadro sahaya çıktı.
Anlaşılan o ki Mahalli idareler seçimlerini zıplama tahtası olarak gören Türkiye siyasetinde yerini sağlamlaştıran isimler Cumhurbaşkanlığı makamına göz kırpmaya başladı.
Uzun cümleler kurmadan fikir jimnastiği yapacak olsam mevcut siyasi yapının sürdürülebilir olduğunu düşünmüyorum..
Muhalefetin kabuk değiştirdiği bu değişimin Tüm siyasi alana yayıldığı ve iktidarın mahalli idareler seçimlerinde aldığı yenilgi siyasi dengeleri altüst etmişken mevcut siyasi durum devam ettirilemez ve devam etmemeli..
Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik gerçeklik yeni bir seçim gündemini kaldırır mı ..?
Bu meselenin çok başka bir tarafı..
Bölgede ki gelişmeler gündemi çok yakında daha fazla işgal edecek..
gözüken o ki İran'ın muhtemel bir İsrail saldırısı ve bunun etkileri Tüm bölge gündemini değiştirecek..
Bu çatışmaya Türkiye mecburen dahil olmak zorunda..
Ve bu zorunluluk iç siyasetin dengelerini daha radikal söylemlere kaydıracak.
Fars hikayeciliğinin bir başka kahramanlık nutku sahnelenirken her zaman olduğu gibi İsrail'in yaptığı zulüm katlanarak artacak..
Muhtemel olan iki yıl içerisinde Parlamenter sisteme dönüş istekleri ve mahalli idarelerdeki CHP başarısızlıkları Türkiye'yi yeni bir seçim sarmalına sürükleyecek..
