Boşu boşuna beklemek de diyebiliriz, diğer bir ifadeyle olmayacağını bildiği halde olacağını umarak beklemek, piyango gibi şans oyunları oynayanlarda yoğun yaşanan bir duygudur. Ya tutarsa kandırmacasının en belirgin halidir.
Attığı taşın kuş'a değmeyeceğini bilip, kuşun taşa değmesini beklemek gibi...
Beklenenin olmayacağı gerçeği ile karşılaşmamak için örtüdür ümitsiz umut.
Dahası taşkınlıklardan korumanın firenidir.
Gerçeğin katı, sevimsiz yüzü ile karşılaşmamanın çalımıdır umutsuz ümit.
Kendi kendini kandırmanın adıdır. İşini yaparken inandırıcı, güçlü argümanları da vardır. Faaliyeti hangi sahada ise ona göre kılıfı hazırdır.
Ümitsiz umut; İrlandalı yazar Samuel Beckett in "Godot’yu beklerken" isimli o ünlü eserindek Didi ile Gogo karakterlerinin ruh halidir.
Geleceğini iyileştirecek birini, bir gücü bekleye durmaktır umutsuz ümit.
Kendi dışında aramaktır, iyiliği, güzelliği, zenginliği, adaleti, sevgiyi, merhameti...
Dahası vermediği siparş'i beklemektir.
Yazmadığı mektuba cevap arzulamaktır.
Oturmadığı sofradan doymayı ummaktır.
Musluğun altına koymadığı kovanın dolmasını istemektir.
Ekmediği tarladan hasat beklemek, horozdan yumurta,katırdan yavru, şeb den şeker talep etmek gibi...
Seçimler 48 saat kala bazı adayları ve açıklamalarını görünce aklıma
üşüşen bunlar oldu.
Sadece imuhalefet kanadı mı bu düşünçeleri üzerime salan?
Hayır.
Muhalefetin sorunları net şekilde tespit ederk, çözümlerini anlatamaması da bu düşüncelerimi pekiştiriyor.
Anlayacağınız 31 Mart günü ahali kurtarıcı sandığı Godot’yu beklemeye devam edecek
